Retina Hastalıkları
Retina, Latince’de ağ anlamını taşıyan “rete” kelimesinden türetilmiştir. Görme sürecindeki son aşama, görüntünün beyinde yorumlanabilen sinyallere dönüştürülmesidir. Bu olay retina sayesinde gerçekleşmektedir.
KONU BAŞLIKLARI
- Retina Nedir? Yapısı Nasıldır?
- Retina Nasıl İşlev Görür?
- Retina Hastalıkları Nelerdir?
- Retina ve Görme Alanında Gözün Işığa Duyarlılığı
- Retina Hastalıkları Hangi Sebeplerle Ortaya Çıkar? Belirtileri Nelerdir?
- Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa bağlı Makula Dejenerasyonu)
- Diyabetik Retinotapi
- Retina Dekolmanı
- Retinitis Pigmentosa (Gece Körlüğü)
- Retina Muayenesi Nasıl Gerçekleştirilir?
Retina Nedir? Yapısı Nasıldır?
Retina, göz küresinin en arkasında bulunan, milyarlarca ışığa duyarlı görme hücresinden oluşan ve görüntünün beyne sinir hücreleri aracılığıyla iletilmesinden sorumlu, duyusal ağ tabakasıdır.
Kalınlığı 0,1 ile 0,5 mm arasındadır. Yarı saydam bir görünüme sahip olmakla birlikte pembe ve kırmızı renk arasındadır. Göz küresinin arka duvarını kaplayan bu tabaka, ayrı ayrı 10 farklı katmandan oluşmaktadır ve göz küresine yapışıktır.
Retinanın yapısında çubuk ve koniler olmak üzere 2 tip fotoreseptör hücresi mevcuttur. Retinadaki bu hücreler, ışık enerjisini işlenen ve daha sonra görmenin tamamlandığı beyne gönderilen elektrik sinyallerine dönüştürür. Çubuklar hareketi algılar, siyah beyaz görüşü sağlar ve düşük ışıktaki görme işlevini gerçekleştirir.
Retina Nasıl İşlev Görür?
Retina dışarıdan gelen ışığın ve çeşitli görüntülerin algılandığı bölgedir. Retina tabakasına ters olarak düşen görüntüler beyne iletilir ve beyin bunları yorumlar. Böylece görme işlevi gerçekleştirilmiş olur.
Kornea ve göz içi lensten geçen ışığın düştüğün ve merkezi görmeyi sağlayan bölge ise makuladır. Makulanın merkezinde fovea adı verilen küçük bir alan bulunmaktadır. Bu alanda sadece koni hücreleri mevcuttur ve retinada maksimum görme keskinliği ve renkli görmeden sorumlu bölgedir.
Retina Hastalıkları Nelerdir?
Retina Hastalıkları nelerdir? diye sıkça sorulmakta ve merak edilmektedir. Retina dokusu ve çevresinde yaşanan hastalıklar retina üzerindeki çeşitli ağ dokusunda veya retinanın belirli bir bölgesinde çıkabilmekteyken, bu bölge ve çevresindeki damar dokusunu da etkileyebilmektedir. Retina Hastalıkları aşağıdaki gibidir.
- Yüksek tansiyon ve şeker hastalığına bağlı kanamalar,
- Retina üzerindeki damar ağında yaşanan tıkanmalar,
- Retina yüzeyinde yaşanan çeşitli yırtıklar,
- Makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı),
- Doğumsal retinal problemler,
- Retina altı sıvı birikmesi ve ödemler,
- Makulada oluşan delikler,
- Retina yüzeyi ve etrafında çıkan tümörler,
- Yüksek dereceli miyop probleminin yarattığı komplikasyonlar,
- Göz travmalarına bağlı yapısında gerçekleşen hasarlar,
- Retinitis Pigmentosa,
- Epiretinal Membran
Retina ve Görme Alanında Gözün Işığa Duyarlılığı
Retina, gözün arka kısmında yer alan ve ışığı algılayan bir tabakadır. Bu tabaka, görme alanında görüntülerin net bir şekilde oluşmasını sağlar. Retina, ışığı algıladıktan sonra bu sinyalleri beyne ileterek görme işlemine katkıda bulunur. Görme alanında bir sorun oluştuğunda, özellikle retina kaynaklı durumlar, görme kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
Gözün ışığa olan duyarlılığı, retinanın sağlıklı çalışması ile doğrudan ilişkilidir. Retina, ışığa duyarlı hücreler içerir ve bu hücreler sayesinde gözümüz farklı ışık seviyelerine adapte olabilir. Eğer gözün ışığa duyarlılığı azalırsa, görme alanında belirgin sorunlar yaşanabilir. Özellikle gece görüşü veya loş ışıkta görme gibi durumlar bundan etkilenir.
Görme alanında detayların fark edilmesi, gözün ışığa verdiği tepkilerle sağlanır. Retina, bu işlemi mümkün kılan en önemli göz yapılarından biridir. Sağlıklı bir retina, görme alanında tam bir netlik ve odaklanma sunar. Ancak retinada hasar varsa, gözün ışığa tepkisi zayıflayabilir ve görme alanında daralmalar oluşabilir.
Sonuç olarak, retina, görme alanında netlik ve gözün ışığa duyarlılığı açısından kritik bir rol oynar. Düzenli göz kontrolleri ile retina sağlığını korumak, hem gözün ışığa adaptasyonunu güçlendirir hem de görme alanında oluşabilecek olası sorunları önler.
Retina Hastalıkları Hangi Sebeplerle Ortaya Çıkar? Belirtileri Nelerdir?
- Doğumsal ve kalıtsal nedenler,
- Damar sistemindeki bozukluklar,
- Hipertansiyon, diyabet gibi sistemik hastalıklar,
- Yaşa bağlı makula dejenerasyonu,
- İlaçlara bağlı gerçekleşen retinal hasar,
- Göz içi tümörler, retina yırtıkları ve ayrılması
gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır.
Retina bölgesinde yaşanan sorunların belirtileri genellikle karakteristik özellik göstermektedir. Bu yüzden belirtilerin kişi tarafından anlaşılması diğer görme problemlerine göre genellikle daha kolaydır. Bu belirtiler ortaya çıktığı andan itibaren kalıcı görme kayıplarının önüne geçilmesi için vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
Retina Hastalıklarının belirtileri aşağıdaki gibidir.
- Görüş alanında aniden beliren siyah renkli uçuşan cisimler,
- Tek gözde veya her iki gözde ani ışık çakmaları,
- Bulanık görme,
- Periferik görüşte kademeli azalma,
- Görüş alanında kademeli olarak gölgelenme,
- Düz çizgilere bakarken yaşanan bükülmeler ve eğilmeler,
- Renklerin daha soluk görülmesi,
- Daha keskin bir görüş için daha fazla ışık ihtiyacı,
- Çok ışıklı bir ortamdan az ışıklı bir ortama geçerken görüş keskinliğinde yaşanan belirgin düşüşler.
Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa bağlı Makula Dejenerasyonu)
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu veya halk içindeki genel kullanımıyla sarı nokta hastalığı, retina üzerinde bulunan görme merkezindeki sarı nokta (makula) adı verilen bölgede, fotoreseptör hücrelerinin ilerleyici bir çimde yitirilmesi sonucunda merkezi görmede meydana gelen ilerleyici türdeki kayıptır.
55 yaş üzeri hastalarda görme kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Hastalık ilerleyici yapıda olmakla birlikte tamamen körlükle sonuçlanmaz.
Görüşte yaşanan bulanıklık, düz çizgilerin eğik görülmesi ve ince detayları görmekte yaşanan zorluklar başlıca belirtilerindendir.
Sarı nokta hastalığında erken teşhis tedaviye başlanılması açısından önem arz etmektedir. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatması bakımından antioksidan gıda takviyeleri ve göz içi enjeksiyon tedavi yönteminden yararlanılabilmektedir.
Ayrıca sarı nokta hastalığında görmeyi iyileştirici olarak MACRO-vision göz içi lens tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedaviden önce uygulanan simülasyon testinde hastanın görmesinde yüzde kaç düzelme olabileceği öngörülebilmektedir.
Sarı Nokta Hastalığı Hakkında Bilgi Edinmek İçin Tıklayın
Diyabetik Retinotapi
Diyabetik retinopati, ülkemizde ve dünyada körlüğün en sık rastlanan sebeplerindendir. Şeker hastalığının ilk başlangıcından yaklaşık 10 yıl sonra ortaya çıkabilmektedir. Retinadaki kan damarlarında yaşanan değişiklikler sonucunda meydana gelmektedir.
Sıklıkla kılcal damarların tıkanıklığı olarak kendini gösteren hastalık retinada farklı türde hasarlar meydana getirmektedir. Hastalığın başlangıcında görme kaybı gelişmezken ileri aşamada körlükle sonuçlanabilir. Bu yüzden erken tanı tedavi için önem arz etmektedir.
Hastalığın ilerleyişini engellemek için kan şekeri ve kolestrol kontrol altına alınmalıdır. Retinada yeni damar oluşumu gözleniyorsa lazer tedavisi uygulanabilmektedir. Göz içi kanama başlangıcı ortaya çıkmadan tedaviye başlanılmalıdır. Çünkü şiddetli kanama yaşayan hastalarda lazer tedavisine uygun değildir.
Diyabetik Retinotapi Hakkında Bilgi Edinmek İçin Tıklayın
Retina Dekolmanı
Retina dokusunun bitişik olduğu ve beslendiği dokudan ayrılmasına retina dekolmanı denir. Ani gelişen bir hastalıktır. Kısa sürede müdahale edilmezse kalıcı körlükle sonuçlanabilmektedir.
Gözde ani şimşek çakmaları, uçuşan siyah noktacıklar, bulanık görme ve görme alanında daralma gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. İlerleyici yapıdadır.
Eksudatif tipin tedavisi ilaçla ve göz içi enjeksiyon tedavisi ile yapılmaktadır. Diğer türlerde ise retinadaki yırtılmalar retina dekolmanlarına sebebiyet verebilmektedir. Bu tip durumlar göz operasyonu ile tedavi edilebilir. Bu operasyon geciktirilmemelidir.
Retina Dekolmanı Hakkında Bilgi Edinmek İçin Tıklayın
Retinitis Pigmentosa (Gece Körlüğü)
Gece körlüğü ya da literatürdeki adıyla Niktalopi gözün iyi aydınlatılmış ışıklı bir ortamdan karanlık bir ortama geçişte uyum sağlama zorluğu yaşamasıdır. Retinitis Pigmentosa’nın nedeni genetiktir. Hastalık tam olarak görme kaybına yol açan bir göz hastalığı değildir. Hastalığın tedavisinde kullanılan destekleyici ilaç takviyeleriyle hastalığın seyrini azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirmek mümkündür.
Retinitis Pigmentosa (Gece Körlüğü) Hakkında Bilgi Edinmek İçin Tıklayın
Retina Muayenesi Nasıl Gerçekleştirilir?
Retina muayenesi için öncelikli olarak görme muayenesi, biyomikroskobik muayene ve göz içi basınç ölçümü uygulanmaktadır. Ayrıntılı retina muayenesi göz bebeğinin göz damlaları ile genişletilmesiyle yapılabilmektedir.
- Amsler grid testi,
- Göz dibi muayenesi,
- FFA,
- ICG,
- ERG,
- EOG,
- OCT(farklı göz katmanlarının lazer tomografisi)
gibi farklı tetkikler hastanın şikayetine göre göz doktoru tarafından istenebilmektedir.