TEDAVİLER
BİR TIKLA RANDEVU AL!
Lütfen "Ben robot değilim" olarak işaretleyiniz.

Üveit Tedavisi

Üveit, gözün orta doku tabakası olan uveanın iltihaplanmasıdır. Halk arasında “göz iltihabı” olarak da bilinmektedir. Yalnızca uvea tabakasının iris, silyer ve koroid bölgelerinde değil, göz içindeki jelin iltihaplanması da üveit hastalığı olarak adlandırılır.

uveit-tedavisi

Genellikle 20 ile 50 yaş arasındaki insanları etkilemekle birlikte nadiren de olsa çocuklarda da görülebilmektedir. Bir veya iki gözü etkileyebilmektedir. İltihabın nedeni bazı vakalarda bilinememekle birlikte bağışıklık sistemi hastalıkları, çeşitli enfeksiyonların ve göze gelen darbelerin neden olduğu düşünülmektedir. Üveit hastalığına genetik faktörler, virüs ve bakteriler de neden olabilmektedir.

Üveit, gözlerde kanlanma, bulanık görüş ve ağrı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Hastalığın temel nedenleri arasında bağışıklık sitemi hastalıkları ve enfeksiyonlar gibi nedenler olabileceği için sadece göz doktorları değil, farklı branşlardan hekimler de hastanın tedavi sürecinde yer almaktadırlar.

Üveit, tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabileceği için erken tanı, üveit tedavisi için önemlidir. Tedaviye ilaçlar ile başlanır ve tedavi süreci boyunca altta yatabilecek diğer hastalıklar da incelenerek süreç bu farklı bulgulara göre de devam ettirilir.

Üveit Nedir?

Üveit, göz iltihaplanması olarak bilinmektedir ve otoimnün hastalıklar sınıfındadır. Yani vücudun kendine verdiği bir tepki olarak ortaya çıkar. Farklı hastalıklar ile yakın ilişki içerisinde olup, romatizmal hastalıklar, otoimnün hastalıklar içerisinde en sık görülenlerinden biri olduğu için üveit ile yakın ilişki içerisindedir. Bu yüzden halk arasında “göz romatizması” olarak da anılmaktadır.

İnsan gözünde damar, sinir ve destek tabakası olmak üzere 3 farklı tabaka mevcuttur. Gözün ortasında bulunan ve beslenmesinden sorumlu olan damar tabakası uvea olarak adlandırılır. Uvea iris, koroid ve silyer cisim dokularından oluşmaktadır.

İris göze rengini verme, koroid gözü besleme, silyer cismin ise iris ve koroid ile direkt ilişkili olan lensin şeklinin korunmasından sorumlu olan tabakadır. Uveadaki iltihaplanma bahsi geçen bu üç tabakayı da etkileyebilir.

Üveit Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Üveit, acil müdahale gerektiren bir hastalıktır. Erken tanı tedavi ve oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi açısından önemlidir. Tedavi edilmediğinde kalıcı körlükle sonuçlanabilmektedir. Hastalık bazı durumlarda tedaviye yanıt vererek iyileşme gösterirken bazı durumlarda ise iyileşme gösterse de kronikleşerek tekrarlayabilmektedir.

Üveit oluşumunun nedenleri tam olarak bilinememektedir. Hastaların %30 veya %40’ında üveitin nedeninin tam olarak tespiti sağlanamamaktadır. Bu tür vakalara idiyopatik vakalar denilmektedir.

Hastalık, gözde çarpmalar ve yaralanmalar, geçmişte geçirilen göz ameliyatları, virüs, mantar ve bakteriler gibi genel nedenlerle hastalığın oluşumuna sebep olabilir

Yapılan araştırmalar sonucunda hastalığın sıklıkla saptanan nedenleri aşağıdaki gibidir:

Üveit, çeşitli virüs ve bakterilerden kaynaklı nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Bunlara sifiliz, tüberküloz, bruselloz, herpes ve HİV örnek gösterilebilir,

Behçet hastalığı, romatoid artrit gibi birtakım sistemik hastalıklar ile birlikte ortaya çıkabilir,

Chorn hastalığı, ülseratif kolit gibi sindirim sistemiyle ilişkisi olan hastaıklar da nedenler arasında gösterilebilmektedir,

Ayrıca lenf kanseri gibi bazı kanser türleri vücutta yaptıkları metastaz sonucunda gözü etkiler ve üveite sebep olabilir.

Üveit hastalığını ortaya çıkan risk faktörleri ise şunlardır:

Ailes sağlık geçmişinde üveit hastalığı olan kişilerde riski daha yüksektir.

Vücudun farklı bölümlerinde yaşanan enfeksiyon sorunları hastalığın ortaya çıkma riskini arttırmaktadır.

Kişinin daha önce otoimmün veya enflamatuar hastalık geçirmesi ciddi bir risk sebebi sayılmaktadır.

Göz yaralanmaları veya göz yaralanmalarının iyileşme aşaması sonrasında da üveit ortaya çıkabilmektedir.

GÖZ DOKTORLARIMIZDAN RANDEVU ALMAK İÇİN TIKLAYIN

Üveit Belirtileri Nelerdir?

Üveit belirtileri, iltihabın ortaya çıktığı bölgeye bağlı olarak farklılıklar gösterebilmektedir ve tek bir gözde ya da iki gözde eş zamanlı olarak veya zaman farklıyla da ortaya çıkabilmektedir.

Üveit, gözün ön bölgesinde oluşmuş ise gözde ağrı, ışıktan rahatsız olma ve göz önünde uçuşan cisimler gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca iltihap oluşumu yoğun olarak gözün içine akmışsa bulanık görme durumu ortaya çıkabilmektedir.

Bu belirtilere bazen göz bebeğindeki değişiklikler eşlik edebilmektedir. Çünkü iltihap nedeniyle iris lense veya kenarlara yapışabilmektedir. Bu duruma gözlerde kızarıklık da eşlik etmektedir.

İltihaplanma eğer orta bölgede çıktıysa gözde uçuşan cisimler ve bulanık görüş ortaya çıkabilmektedir.

Eğer üveit gözün arka yüzeyinde ortaya çıkmışsa dokularda oluşabilen ani hasarla birlikte bulanık görme ve görme kaybı problemi de ortaya çıkar. Bu tür üveit derinlemesine tetkikler sonucunda tespit edilebilmektedir.

Üveit hastalığının diğer belirtileri ise şunlardır:

  • Gözde kanlanma,
  • Göz kamaşması,
  • Gözlerde sulanma,
  • Ani ışık çakmaları,
  • Göz bebeğinde yaşanan küçülme,
  • Gözün iris tabakasında damarlanma ve oluşan ödem
  • Baş ağrısı,
  • Heterokromi (iki gözün ayrı ayrı renklerde olması),

gibi belirtilere de rastlanabilmektedir.

üveit belirtileri

Hastalığın belirtileri, bazen ani bir şekilde kendini gösterirken bazen de çok yavaş bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Eğer hastalık merkezi görmeyle ilgili bir bölgeyi etkilemişse ani bir şekilde görmede azalma yaşanabilmektedir. Böyle bir durumda vakit kaybedilmeden tedaviye başlanmalıdır. Çünkü bu durum kalıcı görme kaybına neden olabilir.

Hastalığın Çeşitleri Nelerdir?

Hastalığın çeşitleri gözde meydana geldiği yere göre sınıflandırılmaktadır. Bunlar:

Ön üveit, gözün ön kısmında meydana gelen türdür.

Gözün orta kısmında meydana geliyorsa orta üveit olarak adlandırılır.

Panüveit ise gözün üç ana bölümünde meydana gelen türdür.

Arka üveit (İntermediyer), gözün arka bölümünde gerçekleşen türüdür.

Hastalığın Teşhisi Nasıl Gerçekleştirilir?

Üveit nedeninin ortaya çıkartılabilmesi ve teşhisi için genel göz muayenesi dışında PCR testi, kan testleri ve öze görüntüleme tetkikleriyle yapılabilir. Hastalığın tanı aşamasında diğer branş doktorlarından çeşitli konsültasyonlar istenebilmektedir.

Üveit tedavisine, hastalığın tanısının geç koyulmasından dolayı geç başlanılması durumu söz konusu olursa hasta için göz bebeğinde şekil bozukluğu, katarakt ve göz tansiyonu riskleri oluşturmaktadır. Bu durumlardan her biri hastanın yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkilemektedir.

Kendisinde hastalığın belirtilerini fark eden kişiler vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmalıdırlar. Göz doktoru hastaya çeşitli muayene ve tetkikleri uygularken farklı birimlerden doktorlardan da tanı için çeşitli tetkiklerin sonuçlarını isteyebilir.

Üveit hastalığının farklı çeşitleri mevcuttur. Bu çeşitlerden bazılarının teşhisi kolayken bazılarının teşhisi ise zordur. Hastalık kolay bir biçimde teşhis edilse de iltihaplanmanın gözün arka bölgesini etkileyip etkilemediği kritik öneme sahiptir. Hastalığın rahat bir şekilde teşhisi olsa da hem tedavi başlangıcı hem de tedavi sonrasında anjiografi, optik koherens tomografisi ve ultrasongrafi gibi bazı tetkikler ile görme bölgesi ve bu bölgenin ilişkili olduğu tüm yapılar incelenmelidir.

Üveti Tedavisi Nasıl Gerçekleştirilir?

Üveit tedavisi için ilk olarak ilaç ile tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Antienflamatuar göz damlaları ve merhemler ve gözde oluşan enfeksiyonu gidermek için antibiyotik kullanımı söz konusudur. Eğer iltihaplanma üveanın tüm bölgelerindeyse kortizon içeren ilaçlar da hastaya verilebilmektedir.

Hastalar güneşin zararlı etkilerinden korunmak için tedavi süresi boyunca keskin gün ışığından gözlerini korumalıdırlar. Hastalık ileri derecelerde seyrediyorsa da bu noktada vitrektomi ameliyatı gerekli olabilir. Eğer hatalık göz yapısına ciddi bir zarar vermişse katarakt, glokom ve retina ameliyatları da uygulanabilmektedir. Üveit tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabilir.

Hasta kendi isteğine göre ilaç kullanmamalıdır. Hastalığın teşhisinde geç kalınması kalıcı görme kaybı hatta körlüğe sebebiyet verebilmektedir. Hasta kendi başına ilaç kullanımı gerçekleştirmemelidir. Mutlaka doktorların tavsiyesine göre tedavi sürecini ilerletmelidir.

Üveit tek bir hastalık kaynaklı ortaya çıkmamaktadır. Başka bir hastalıkla birlikte ilerlemektedir. Bu yüzden diğer hastalık teşhis edildiği andan itibaren eşzamanlı olarak iki farklı tedavi gerçekleştirilir. Vücudun başka bir bölgesinde gerçekleşen hastalığın tedavisini farklı branştan bir doktor gerçekleştireceği için hem göz doktoru hem de farklı branştan hekim üveit tedavisi için sürekli bilgi alışverişi içerisindedir.

Üveit için erken teşhis ile başlanan tedavide kalıcı görme kaybının önüne geçilebilmektedir. Hastalığın nüks edebilme ihtimalinden kaynaklı olarak hastaya tedavi sonrasında 3 ayda bir olmak üzere çeşitli tetkikler uygulanmalıdır.

üveit tedavisi

HIZLI RANDEVU AL