Göz Seğirmesi
Göz seğirmesi, göz kapağında bulunan kasların çeşitli sebeplere bağlı olarak ani ve istemsiz olarak, tekrarlayan biçimlerde kasılmasıdır. Halk arasında “göz seyirmesi” veya” göz atması olarak” da bahsedilen bu durumun adı tıp literatüründe miyokimidir.
Göz kapağı seğirmesi hemen herkesin yaşayabileceği bir durumdur ve tek başına bir hastalık olarak kabul edilmemektedir. Göz kapağında yaşanan bu spazm durumu genellikle kendiliğinden geçer. Sıklıkla yorgunluk, uykusuzluk ve kişinin yaşam tarzına bağlı çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilmektedir. Ancak bazı göz hastalıkları ve çeşitli sağlık sorunlarının da belirtisi olabilmektedir.
Kişide sağ veya sol göz seğirmesi olarak ortaya çıkan bu spazm hareketleri bazen belirli aralıklarla birkaç gün, bazen ise aylar sürebilmektedir. Seğirmeler birkaç saniyeden fazla sürüyorsa ve uzun bir zamandır sık aralıklarla tekrarlıyorsa, kişinin bu duruma hassasiyet göstermesinde fayda vardır. Böyle bir durumda kontrol amaçlı bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Üst göz kapağındaki kasılmaların birden fazla nedeni olabilmektedir. Bu spazm durumu genellikle bir gözde olurken bazen her iki taraf da birlikte olabilmektedir.
KONU BAŞLIKLARI
Göz Seğirmesi Nedir?
Göz seğirmesi, göz kapaklarını kontrol eden kaslarda ani ve tekrarlayıcı olarak ortaya çıkan spazmlardır. Göz seğirmeleri, sıklıkla tek gözde ve genellikle üst göz kapağında görülmektedir. Bazı durumlarda ise her iki tarafta ve alt kapakta da ortaya çıkabilmektedir.
Birkaç saniye aralıklarla süren seğirmeler çoğu kez hafif bir şekilde gerçekleşir. Çoğu kişi bunu göz kapağında tekrarlayıcı olarak yaşanan yumuşak bir çekilme durumu şekilde tarif eder.
Göz seğirmeleri, düzenli bir periyotta gerçekleşmez. Bazı zamanlarda gün içerisinde birçok kez kasılmalar ortaya çıkabileceği gibi bazen ise haftalarca ve aylarca hiçbir seğirme gerçekleşmez. Göz seğirmeleri oluşumuna göre birkaç farklı kategoride ele alınmaktadır.
Çoğu kişide ara sıra meydana gelen, uykusuzluk, stres ve yaşam tarzına bağlı sebeplerle ortaya çıkan seğirmelere göz kapağı miyokimi adı verilir. Bu tip spazmlarda herhangi bir tedavi ihtiyacı söz konusu değildir. Yaşam tarzına bağlı belirli değişikliklerle bir süre sonra geçmektedir.
Göz kapaklarının tamamen veya kısmen kapanmasıyla sonuçlanan, sürekli ve istemsiz kasılmalara blefarospazm adı verilir. Bu türde sıklıkla tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır. Tedavi edilmediği taktirde görme ile ilgili kalıcı fonksiyonel kayıplara sebep olabilmektedir.
Hemifasiyal spazm ise genellikle yüz sinirlerine baskı yapan bir damar sebebiyle ortaya çıkar. Diğer iki tipe göre daha az görülmektedir. Spazm durumu ağzın yan üst kısmındaki kaslar ile üst kısımları içermektedir.
Göz Seğirmesi Neden Olur?
Göz seğirmesi, göz kapağında gelişen ani ve kısa süreli spazmlar nedeniyle ortaya çıkar. Bu spazmlar çok şiddetli ve uzun süreli değilse görmeyi etkilemez. Sıklıkla belirli bir zaman aralığında görülüp, kendiliğinden geçer. Kısa süreli ve hafif şiddetli seğirmeler, kişinin yaşam tarzı ve çevresel faktörlerle ilişkilidir.Yorgunluk ve uyku düzeni bozukluğu en sık rastlanan göz seğirmesi nedenleri arasında yer almaktadır. Ayrıca belirli dönemlerde yaşanan stres ve beslenme düzeni bozuklukları da gözlerde seğirmeye neden olabilir. Belirli vitamin eksiklikleri ile aşırı kafein ve alkol tüketimi de seğirmeleri tetikleyebilir.
Sol veya sağ göz seğirmesi nedenleri sıklıkla aşağıdaki gibidir:
Stres: Stres psikolojik bir sorun olmakla birlikte, yorgunluk, uykusuzluk ve alkol tüketimi gibi farklı sorunların tetikleyicisi olması nedeniyle seğirmelerin başlıca sebepleri arasında yer almaktadır.
Yorgunluk: Uyku düzenindeki bozukluklar ve fiziksel belli sebeplere bağlı nedenlerle ortaya çıkan yorgunluk göz seğirmesini tetikler.
Uyku düzenindeki bozukluklar: Uyku düzeni bozuklukları ve belirli dönemlerde yeterli düzeyde uyuyup dinlenmemiş kişilerde göz çevresindeki kasların da dinlenmemiş olması sebebiyle göz seğirmesi ortaya çıkabilir. Bu kişilerin yeterli ve kaliteli uyku için belirli bir ortamı ve uyku düzenini sağlamaları gerekir.
Aşırı kafein ve alkol tüketimi: Sıklıkla ve aşırı seviyelerde alkol ve kafein tüketiminin göz seğirmesine neden olduğu birçok uzman tarafından belirtilmektedir. Seğirmelerde artış olduğu durumlarda alkol ve kafein tüketimini minimum düzeye indirmekte fayda vardır. Özellikle kafein ve alkol dehidrasyona yol açacağından vücuttaki su miktarının azalmasına sebep olacaklardır. Bu tip durumlarda göz kuruluğu ve seğirmeler tetiklenmektedir.
Göz Tahrişi: Kornea bölgesini ve göz kapaklarının içini etkileyen tahrişler seğirmelere neden olabilmektedir.
Göz yorgunluğu: Televizyon ve bilgisayar başında uzun süre geçirmek, yetersiz ışık koşullarında okuma yapmak gözlerin yorulmasına neden olmaktadır. Göz yorgunluğuna bağlı seğirme şikayetine sık rastlanmaktadır. Gün içinde bilgisayar karşısında yoğun olarak çalışan kişiler bu durumu engellemek için 20 dakikada bir gözlerini dinlendirmek için küçük molalar vermelidir.
B12 eksikliği: B12 vitamininde yaşanacak eksiklikler kemik ve kasları etkileyebilmektedir. Bu da göz kapağında çeşitli kasılmalara neden olabilmektedir.
D vitamini eksikliği: D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı olmaktadır. Kalsiyum emilimi ise kasların rahatlamasında önemlidir. D vitamini eksikliğinde kalsiyum emiliminde problemler yaşanacağı için seğirme problemi ortaya çıkabilir.
Magnezyum dengesizliği: Bu durumun nedeni vücuttaki su kaybı ile doğrudan ilişkilidir ve kas spazmlarına neden olabilir.
Tütün ve tütün mamülleri kullanımı: Sigara kullanımı göz merceği ve retinayı etkileyerek seğirme sorununu tetikleyebilir.
Blefarit: Göz kapağını yağ bezelerinin tıkaması ve bu bölgede bakterilerin çoğalması sonucu göz kapağında iltihaplanmalar oluşabilir. Ortaya çıkan bu enfeksiyonlar sonucunda ise bu bölgede seğirmeler meydana gelebilmektedir.
Göz kuruluğu: Temel sebebi konjonktiva tabakasındaki nem eksikliğidir. Bu nem eksikliğinin nedeni ise gözyaşındaki aşırı buharlaşma veya yetersiz gözyaşı üretimidir. Bunun sonucunda ise gözün konjonktiva tabakasında kuruluğa bağlı olarak tahriş meydana gelebilir. Ortaya çıkan bu durum seğirmeleri tetikleyebilmektedir.Göz kuruluğunu, kafein ve alkol tüketimi ile kontakt lens ve bazı ilaçların kullanımı da tetikleyebilmektedir.
Göz Alerjisi: Gözlerde sulanma, kaşınma ve kızarıklık durumu alerji belirtilerinden bazılarıdır. Alerjiye sebep olan bazı unsurlar ise polen, toz ve bazı antijenlerle temas edilmesidir. Özellikle gözlerin ovuşturulması, histamin üretimine neden olur ve bu da seğirmeyi tetikleyen unsurlardan biridir.
Parlak ışıklara bakmak: Parlak ışıkların yoğun olduğu ortamda fazla süreyle bulunmak ve uzun süreli olarak yoğun ışık kaynaklarına bakmak, göz seğirmesine sebep olabilmektedir.
Hava kirliliği, rüzgar ve güneş ışığı gibi çevresel faktörler: Hava kirliliği, rüzgar ve yoğun güneş ışığı göz kuruluğu ve çeşitli alerjilere sebep olabilmektedir. Bu da seğirmeleri tetikleyebilmektedir.
Bazı ilaçların yan etkileri: Düzenli olarak kullanılan çeşitli ilaçlar yan etki olarak seğirmelere yol açabilir.
Sağlıksız beslenme: Sağlıksız beslenme alışkanlığına ve belirli dönemlerde düzensiz beslenmeye bağlı olarak gözde seğirmeler oluşabilmektedir.
Görme kusurları: Kişide daha önce fark edilmemiş kırma kusurları, seğirmeye yol açabilmektedir.
Göz Seğirmesi Hangi Hastalıkların Belirtisi Olabilir?
Göz seğirmesi yaşam tarzı, çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkabileceği gibi bazı durumlarda çeşitli nörolojik ve sinir sistemi hastalıklarının bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilirler. Bu tip göz seğirmesi belirtilerine sıklıkla başka semptomlar da eşlik etmektedir.
Uzun süre tekrarlayan ve şiddeti artan göz kapağı kasılmalarının altındaki temel nedenlerin anlaşılması için vakit kaybetmeden bir doktora başvurmakta fayda vardır. Göz seğirmesine yol açan çeşitli komplikasyonlar aşağıdaki gibidir:
Parkinson hastalığı ve kullanılan ilaçlar: Vücudun çeşitli bölgelerinde kontrol edilemez titremelere, kastlarda sertlik ve kasılmalara neden olmaktadır. Parkinson hastaları konuşmada. yemek yemede, kol ve bacak hareketlerinde güçlük çekerler. Hastaların günlük yaşamlarını iyileştirmeye yönelik kullandıkları ilaçlarda göz kapaklarında seğirmelere yol açabilmektedir.
Yüz felci: Sıklıkla damar tıkanıklığı veya yüzün bir tarafındaki damarın, kaslara yaptığı baskıdan kaynaklanır.
Tourette sendromu: Sıklıkla doğuştan gelen bir problem olmakla birlikte kişide kontrol dışı hareket ve konuşmalarla ortaya çıkmaktadır.
Bazal ganglia: Nörolojik sebeplerle ortaya çıkan bir göz problemidir. Beynin hareket kontrolü ile görevlendirilmiş bölümündeki bozukluklardır.
MS hastalığı: Merkezi sinir sistemi kaynaklı bir hastalıktır. Çeşitli bilişsel ve hareket problemleriyle birlikte yorgunluğa da neden olmaktadır.
Distoni: Beyinde oluşan sinyallerin vücudun çeşitli bölgelerine yanlış dağıtılmasından dolayı ortaya çıkan bir hastalıktır. Vücudun çeşitli bölgelerinde istemsiz kasılmalara neden olur.
Servikal Distoni: Boyun ve omuz bölgesinde yer alan kaslarda ani kasılmalara neden olan bir hastalıktır. Bir diğer belirtisi ise boyunun kişiyi rahatsız edecek bir biçimde bükülmesidir.
Göz Seğirmesi Nasıl Geçer?
Göz seğirmesi, kişiye rahatsızlık verse de ağrı veya görmede problemlere neden olmaz. Seğirmeler sıklıkla birkaç gün veya birkaç hafta içerisinde kendiliğinden geçer. Ancak bir aydan fazla süren seğirmelerin ardından çeşitli nörolojik ve sinir sistemine bağlı nedenlerden kaynaklı olabilmektedir. Bu tip göz seğirmelerinin ardındaki nedenlerin araştırılması ve tedaviye vakit kaybetmeden başlanılması için bir sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda vardır.
Kısa süreli göz kapağı spazmlarının ardında genellikle beslenme bozuklukları, uyku düzeninde yaşanan bozukluklar, göz yorgunluğu ve stres gibi nedenler görülmektedir. “Göz seğirmesi nasıl geçer” sorusunun yanıtı bir çok kişi tarafından merak edilmektedir. Göz seğirmesinin geçmesine yönelik kişinin atabileceği adımlar aşağıdaki gibidir:
-
Uyku düzenin sağlanması ve günde ortalama 7-8 saat uyumak tüm vücut kaslarıyla birlikte göz kaslarının da dinlenmesine yardımcı olur.
-
Düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığı vücutta eksik olan vitaminlerin temin edilmesini sağlar.
-
Stresten uzak durmak diğer pek çok sağlık probleminin yaşanmamasını da sağlamaktadır.
-
Düzenli egzersiz yapmak
-
Alkol ve sigara gibi körü alışkanlıklardan kurtulmak.
-
Kafein tüketimini azaltmak
-
Göz kuruluğu problemi varsa suni gözyaşı damlası veya yaşanılan ortama yönelik belirli değişiklikler yapmak
-
Gün ışığının yoğun ve sert olduğu mevsimlerde güneş gözlüğü kullanmak
-
Bilgisayar ve televizyon karşısında gözleri sık aralıklarla dinlendirmek
-
Göz seğirmesi alerjik bir durumdan dolayı başlamışsa alerjen maddelerden uzak durmak
-
Seğirmeler bazı ilaçların yan etkilerinden kaynaklanıyorsa ilgili hekim bu ilaçların değiştirilmesini uygun görebilir
Yaşam tarzı ve belirli çevresel faktörlere bağlı göz seğirmeleri dışında uzun süren seğirmeler farklı sebeplerden kaynaklanabilmektedir. İlgili doktorun uygun görmesi durumunda çeşitli tetkikler ve MR gibi radyolojik görüntüleme teknikleriyle yapılan ölçümler sonucunda kişideki seğirmesinin herhangi bir sinirsel veya nörolojik sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenebilmektedir.
İyi huylu blefarospazm kaynaklı seğirmelerde reçete edilen bazı ilaçlar göz kapağındaki kasılmaları azaltabilmektedir. Ayrıca doktor uygun görmesi durumunda hastaya Miyoktomi ameliyatı önerebilmektedir. Bu operasyon sayesinde hemifasiyal spazma sebep olan bazı unsurlarda hafifletilebilmektedir.
Göz seğirmesi nörolojik bir problemden kaynaklanıyorsa bu problemin giderilmesine yönelik daha ileri tedavi yöntemleri seğirmeleri azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.
Ne Zaman Doktora Gidilmelidir?
Göz seğirmeleri sıklıkla yaşam tarzı ve belirli çevresel faktörlerden kaynaklanıyor olsa da aşağıdaki durumlarda vakit kaybetmeden bir doktora başvurmakta fayda vardır.
- Seğirmelerin 3 haftadan uzun sürmesi
- Göz kapağında belirgin bir sarkma olması veya kapanma yaşanması
- Spazmlar sırasında göz kapakları açılmakta zorlanılıyorsa
- Seğirmelere kızarıklık, şişkinlik ve akıntı eşlik ediyorsa
- Spazmlar göz ile birlikte yüz ve vücudun diğer kısımlarında da görülüyorsa
İlgili doktor çeşitli tetkik ve tahlillerin sonucunda problemin temel nedenini belirleyecektir.