Suni Gözyaşı Damlası
Suni gözyaşı damlası, gözde hissedilen kuruluğu gidermek için göz kuruluğu tedavisinde kullanılan damla formundaki ilaçlardır. Göz kuruluğu, gözyaşı üreten kanalların fonksiyonunu doğru şekilde yerine getirmemesinden kaynaklı olarak gelişir. İleri tedavi gerektirecek bir sorun görülmediği sürece göz kuruluğu genellikle suni gözyaşı damlası ile kontrol altına alınır. Kullanımı zorlayıcı olmamakla beraber doğru olarak kullanılması önem taşır. Boyun geriye yatırılarak, alt göz kapağı temiz el ile yavaşça gerildiğinde şişe ters çevrilerek doktorun uygun gördüğü damla sayısınca göz içine damlatılır. Tek kullanımlık olabileceği gibi, tedaviye göre kullanım aralığı ve miktarı değişebilir. Günde bir ya da iki kez, ileri derece kurulukta ise artan sıklıkta kullanılabilir. Suni gözyaşı damlaları, steril sıvılardır ve koruyucu madde içerip içermemesine göre sınıflandırılır. Alerjik reaksiyonlar, kaşıntı, görüntüde bulanıklık, ışığa hassasiyet gibi yan etkileri olabilir; ancak bunlar çoğunlukla aciliyet gerektirmez. Bununla birlikte gözde ağrı, şişme, baş dönmesi gibi bir reaksiyon varsa hemen doktorunuza görünmeniz tavsiye edilir.
KONU BAŞLIKLARI
Suni Gözyaşı Damlası Nedir?
Göz kuruluğunda yeterli nem sağlanamadığından göz kırpmakta zorluk, batma, güneş ışığına hassasiyet ve rahatsızlık hissi yaşanabilir. Suni gözyaşı damlası, bu durumu rahatlatır ve kişinin yaşam kalitesini artırır. Rahatlatma etkisinin yanı sıra, iyileştirici olan türleri de bulunur. Kişiye en uygun suni gözyaşı damlası, doktor tarafından seçilir ve reçetelendirilir. Göz kuruluğu tedavisinde kullanılan suni gözyaşı damlaları, preparatın yoğunluğuna göre tuzlu su, kayganlaştırıcı, dekstran ve hipromelloz gibi maddeleri içebilir (2). Gözyaşının azlığı, bakteri üremesi için daha elverişli bir ortam sağladığından göz kuruluğu tedavisinde kullanılan suni gözyaşı damlası yeterli olmayabilir. Bu durumlarda tedaviye antibiyotik ve türevlerini içeren göz damlaları da eklenebilir (3).
Suni Gözyaşı Damlası Nasıl Kullanılır?
Suni gözyaşı damlası kullanılırken dikkat edilmesi gereken noktalardan en önemlisi kişinin el hijyenine dikkat etmesidir. Damlayı kullanırken elden göze geçebilecek bakteri ve benzeri mikroorganizmalar, gözde daha ciddi bir enfeksiyona yol açabilir. Kişi, kendi başına damlatırken zorluk çekiyorsa bir ayna kullanabilir. Her bir göz için doktor tarafından reçetelendirilen sayıda damlanın uygulanmasına dikkat edilmelidir. Birden fazla göz damlası kullanılırsa diğer damlalara geçmeden bir süre beklenmesi tavsiye edilir.
Suni gözyaşı damlasının doğru kullanımı şu şekildedir (4):
- Eller yıkanır.
- Suni gözyaşı damlası şişesi alınır ve kapak açılır.
- Şişe, ucu aşağı bakacak şekilde baş parmak ve diğer parmaklar arasında tutulur.
- Boyun geriye yatırılarak baş arkaya itilir.
- Göz ve alt göz kapağı arasında küçük bir cep oluşacak şekilde göz kapağı nazikçe aşağı doğru çekilir.
- Şişe göze yakın bir yere getirilir.
- Şişenin ucunun göze, göz kapağına ya da başka bir alana dokunmadığından emin olunur, zira bu damlayı kirletebilir.
- İşaret parmağı ile aşağı çevrilen şişenin altından hafifçe sıkmak ilacın damlamasını sağlayacaktır.
- Kullanımdan sonra alt göz kapağı serbest bırakılır ve gözün iç köşesine bastırılır.
- Eğer iki göze de uygulanacaksa aynı maddeler diğer göze de uygulanır.
- Uygulama bittiğinde şişenin kapağı sıkıca kapatılır.
Kullanımdan sonra gözün iç kısmına bastırmak, suni gözyaşı damlasının vücutta hemen drene olmaması (vücut içindeki bir sıvının bir yerden bir yere aktarılması ya da vücut dışına çıkarılması) ve etkisinin istenilen tabakaya gösterebilmesi için gereklidir. Bunun dışında kullanımı, günlük hayatı etkilemeyen, kişinin kendisinin kolaylıkla yapabileceği bir prosedürdür.
Suni Gözyaşı Damlası Ne İçin Kullanılır?
Suni gözyaşı damlası, asıl olarak göz kuruluğu için kullanılsa da bakteri gelişimini önlemeye ve gözü koruyan tabakayı kalınlaştırmaya da destek sağlar. Kuru gözler, gözyaşının yetersiz üretimi ya da hızlı buharlaşmasına bağlı olarak gözün yüzeyinde kuru noktaların oluşmasından kaynaklanır. Bu noktalar, gözü koruyan gözyaşı film tabakasına zarar verir ve göz kuruluğu yaşanır. Bu, kişinin yaşam kalitesini düşürür. Batma, rahatsızlık, göz kırpmanın zor hale gelmesi, yabancı cisim hissi gibi semptomlar olarak kendini gösterir. Kontakt lensler, sigara alışkanlığı, uzun süre ekrana bakmak gibi gündelik nedenleri olabileceği gibi Sjögren sendromu, göz kapağında iltihaplanma gibi daha ciddi nedenlerden de kaynaklanabilir. Bu durumda gözyaşı filminin göze sağlamakta yetersiz kaldığı işlevi, suni gözyaşı damlası üstlenir ve gereken kayganlığı sağlar. Bu işlev, hastayı rahatlatır ve gündelik hayatına dönebilmesi için fayda sağlar.
Gözyaşı Nasıl Üretilir ve Ne İşe Yarar?
Gözü koruyan temel bariyerlerden biri olarak gözyaşı, üst göz kapaklarındaki lakrimal bezlerde üretilir. Birleşimi, tuzlu su ve gözün bir başka kenarındaki bezden (meibomian bez) salgılanan yağdır. Göz kırpıldığında lakrimal bezin ürettiği tuzlu su, gözün yüzeyine yayılır. Meibomian bezin salgısında yer alan yağ, tuzlu suyun üstünde kalır ve görevi, tuzlu suyun hızlıca buharlaşmasını önlemektir. Meibomian bezin yağ salgısı azlığında hızlı buharlaşmaya bağlı göz kuruluğu görülebilir. Gözyaşı, göz kapağının iç tarafında her bir gözde iki tane bulunan punktumlar (nokta şeklinde küçük bölge) ile drene olur ve bu üretim-drenaj döngüsü devam eder. Drenaj sistemindeki tıkanıklıklar, bir enfeksiyonun gözyaşı kanallarınızı tıkaması, anlatılan yollarda yaşanan herhangi bir aksaklık, bezlerin normal üretiminde yaşanabilecek sorunlar, gözde kuruluktan tansiyona kadar çeşitli hastalıklara sebep olabilir.
Gözyaşı göze nem sağlar ve oluşturduğu tabakaları sayesinde kuruluğu önler. Gözde damarlanma, belli bir yere kadar olduğundan korneanın beslenmesi yine gözyaşı tarafından sağlanır. Günlük hayatta sayamayacağınız kadar yaptığınız kırpma hareketinin rahatça yapılması, gözyaşının kayganlığı sayesindedir. Gözyaşı, aynı zamanda dış etkenlere karşı vücudun koruyucu bariyerlerindendir ve yeri geldiğinde göze yerleşen mikroorganizmalara karşı iyileştirici etki gösterir. Suni gözyaşı damlasının, gözün işlevini yerine getirmekte zorlandığı durumlarda, bu görevin aksamaması için işlevi vardır.
Göz Kuruluğu Tedavisinde Suni Gözyaşı Kullanımı
Hafif ya da orta derece göz kuruluğunda suni gözyaşı kullanımı yaygındır. Asıl amaç, göz yüzeyine, kaybettiği nemin kalıcı olarak geri kazandırılmasıdır. Suni gözyaşı damlası, genellikle günde iki kere (sabah ve akşam) kullanılır; ancak kuruluğun şiddetine, gözde enfeksiyon olup olmamasına bağlı olarak, kullanım sıklığı değişir. Enfeksiyonun söz konusu olmadığı orta ve üzeri kuruluklarda tedavi için tek başına suni gözyaşı damlalarının kullanılması yeterli olabilir.
Gözyaşı filminin dengede bulunmaması ve yetersiz üretim yapması durumlarında suni gözyaşı damlaları kullanımı, gözyaşının yerini alarak bu işlevleri yerine getirmeyi amaçlar. Damla, uygulandıktan sonra geçici görme bulanıklığı yapabilir, kişinin birkaç dakika beklemesi bulanıklığın geçmesi ve net görüşün sağlanması için yeterli olacaktır.
Suni Gözyaşı Damlası Sürekli Kullanılır Mı?
Kullanım sıklığı, göz doktorunun kararı ile günde bir ya da iki defadan, saatte bir kaç defaya kadar değişebilir. Kişinin göz kuruluğu seviyesi, gözü etkileyecek bir hastalığı olup olmaması gibi kriterler, damlanın uygulanacağı aralığı değiştirebilir. Şişeyi her kullanımda aşırı damlatmaktan kaçınmak gerekir ve prospektüs mutlaka okunmalıdır. Ayrıca başka damlaların da kullanımı söz konusu ise kullanım sırası ve sıklığı doktora danışılmalıdır. Sürekli kullanım değil, doktorun belirlediği periyotlara uygun bir şekilde düzenli kullanım sonucu, istenilen etki sağlanır.
Suni Gözyaşı Damlası Olası Yan Etkileri Nelerdir?
İlaç prospektüsünde de yazacağı ve göz doktorunun da bilgilendireceği üzere suni gözyaşı damlasının bazı olası yan etkileri aşağıda sıralandığı gibidir.
- Gözde kaşınma
- Şişme
- Alerjik reaksiyonlar
- Gözde Kızarma
- Göz ağrısı
- Göz kırparken oluşan batma hissi
- Görmede bulanıklık
Görmede bulanıklık, kaşıntı gibi tepkiler; genellikle aciliyet gerektirmez ve damla kullanıldıktan sonra bir süre görülmesi normaldir. Ancak geçmeyen ve artan bir ağrı, gözde uzun süreli kızarıklık gibi durumlarda ise mutlaka göz doktorunuza başvurmanız gerekir.
Tarih: 08/03/2023