Göz Kapağı Ameliyatı
Göz kapağı ameliyatı, göz kapağı düşüklüğü (pitozis) ve göz kapağı estetiği amacıyla yapılan cerrahi müdahalelerin tümüne verilen isimdir.
Üst ve alt kapakların temel işlevi gözün dış etkenlerden korunmasıdır. Bu nedenle göz kapaklarının sağlıklı görünümü estetik açıdan önemli olduğu gibi işlevini sağlıklı bir biçimde yerine getirebilmesi de kişinin görüş kalitesi açısından oldukça önemlidir.
Göz kapağı düşüklüğü, doğuştan gelen bir problem olabilmekle beraber sonradan da ortaya çıkabilmektedir. Eğer doğuştan gelen bir problemse kişi de göz tembelliği çıkmasına neden olabilmektedir. Sonradan ortaya çıkmışsa da kişinin estetik görünümü ile birlikte görme kalitesini de olumsuz etkileyebilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı tüm bu problemlerin giderilmesine yönelik hem estetik amaçlı hem de oluşabilecek görme kusurlarının giderilmesi için uygulanmaktadır.
İnsan ilişkileri ve iletişiminde göz teması önemli bir yer tutmaktadır. Bu sebepten ötürü estetik bir unsur olarak göz çevresi görünümü birçok kişi için önemli olabilmektedir. Çünkü kişide yaşlanmanın ilk belirtilerinin başladığı bölgelerden biri de bahsi geçen bu bölgedir.
Göz kapağı ameliyatı uygulamaları kişinin daha genç bir görünüm elde edebilmesi adına alt ve üst kapak bölgesi ve çevresine yapılan cerrahi müdahalelerin tümünü kapsamaktadır. Çoğunlukla 30 yaş sonrasında bu bölgede sarkmalar, kırışıklıklar ve çeşitli yığılmalar görülebilmektedir. Bu da kişinin canlı ve genç görünümü yerine daha yorgun bir görünüme sahip olmasına sebep olabilmektedir. Alt ve üst kapak için yapılan çeşitli operasyonlar ile bahsi geçen bu problemlerin tümü giderilebilmektedir. Ayrıca kapak operasyonu belirli durumlarda 30 yaş altındaki daha genç kişilere de uygulanabilmektedir.
KONU BAŞLIKLARI
Göz Kapağı Ameliyatı Nedir?
Göz kapağı ameliyatı tıp literatüründeki adıyla blefaroplasti, kişide yaşlanmaya bağlı olarak alt ve üst kapaklarda meydana gelen sarkmaların dışında, çeşitli dış etkenler, genetik sebepler veya enfeksiyonlar nedeniyle oluşan ve kişiye estetik dışı gelen tüm unsurların giderilmesi amacıyla yapılan bir grup tıbbi prosedürün tümünü kapsamaktadır.
Bu prosedürlerin bir kısmı ameliyathanede gerçekleştirilirken bir kısmı da ameliyatsız olarak muayenehane ortamında gerçekleştirilebilmektedir.
Alt ve üst kapakların temel işlevi ve estetik görünümüne yönelik yapılan ameliyatlar şunlardır:
- Üst kapak düşüklüğü ameliyatı,
- Alt kapak için yapılan estetik amaçlı ameliyatlar,
- Üst kapak için yapılan estetik amaçlı ameliyatlar,
Blefaroplasti Neden Yapılır?
Göz kapağı ameliyatı yani blefaroplasti, alt veya üst kapaklarda görüşü ve dolayısıyla görme kalitesini etkileyecek bozukluklar dışında yapılan, estetik amaçlı cerrahi müdahalelerin tümüne verilen isimdir. Göz kapağı estetiği, oküloplastik cerrahinin en sık uygulanan alt dallarındandır.
Özellikle yaşın ilerlemesine paralel olarak elastik yapısını kaybetmeye başlayan ve gevşeyen ciltte yer çekimin de etkisi birleşince, sarkmalar ve kırışıklıklar meydana gelebilmektedir. Bunlar dışında alt kapaklardaki yağlanmanın öne doğru fışkırması ile birlikte torbalanmalar da görülebilmektedir. Tüm bu istenmeyen görüntü göz kapağı ameliyatı ile düzeltilebilmektedir.
Doğal bir süreç olan yaşlanma dışında göz kapakları ve çevresinde güneş ışınlarına maruz kalma, uyku düzenin bozukluğu, aşırı alkol ve sigara kullanımı ve hava kirliliği gibi etkenler nedeniyle estetik dışı bir görünüm ve yaşlanma sürecinin hızlanması gibi faktörler ortaya çıkabilmektedir.
Tıp literatüründeki adı blefaroplasti olan bu operasyonlar ile hem alt hem de üst kapakta ortaya çıkan yaşlanma, travma, genetik ve enfeksiyonlar gibi nedenlerle ortaya çıkan estetik dışı görünümün giderilmesi ve kişinin daha genç bir görünüme kavuşturulması amacıyla uygulanmaktadır.
Blefaroplasti uygulamalarında, sarkma, kırışıklık, göz altı torbaları, göz kenarındaki çizgilerin oluşumu ayrıca üst kapak ve kaş bölgesinde genellikle yaşa bağlı olarak meydana gelen düşüklüklerin giderilmesi ayrıca kaş kaldırma gibi işlemler çeşitli cerrahi müdahaleler ile gerçekleştirilir. Bahsi geçen göz kapağı estetiği uygulamaları sonrası, hastaların daha genç ve sağlıklı bir görünüm elde etmesi amaçlanmaktadır.
Göz Kapağı Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Göz kapağı ameliyatı uygulamasından önce hasta göz doktoru tarafından çeşitli tetkikler ile değerlendirilir. Bu değerlendirme sonrasında hangi yöntemin uygulanacağına karar verilir.
Göz kapağı ameliyatı uygulamaları genel olarak operasyon öncesinde yapılan ölçümler doğrultusunda, kapak üzeri ve çevresinde çizimler yapılmasıyla başlar. Bu noktada ameliyat sürecini alt ve üst kapak için ayrı ayrı ele almak gereklidir.
Üst Göz Kapağı Ameliyatı:
Göz kapağı ameliyatı operasyonu üst kapak için söz konusu olduğunda, operasyon öncesi hastanın detaylı ameliyat planı çıkartılmadan evvel sadece cilde mi yoksa cilt alt dokusuna mı müdahale edileceği belirlenmektedir. Ayrıca yağ torbalarının ve bunların çökme ile fıtıklaşma alanlarının belirlenmesi, bu durumlara eşlik eden gözyaşı bezesinde sarkma olup olmadığı ve üst kapak düşüklüğünün varlığı ile birlikte bu düşüklüğe eşlik eden kaş düşüklüğünün varlığı önceden tespit edilmelidir. Bu tespitler sonucunda ameliyat planlanmalıdır.
Ameliyat aşamasında ise önceden çeşitli çizimler ve işaretlemelerle müdahale edilecek alan ölçümler doğrultusunda çizilir. Cerrahın planı çerçevesinde doku alımı gerçekleştirilir. Cerrah tarafından gerekli görüldüğü taktirde kapak düşüklüğü, gözyaşı bezi sarkmaları ve kaş düşüklüğü eşzamanlı olarak düzeltilebilmektedir.
Üst göz kapağı estetiği sonrası, ameliyat izinin görünmemesi amacıyla üst kapak katlanma çizgisinden yapılan kesiler, estetik dikişler ile kapatılmaktadır.
Alt Göz Kapağı Ameliyatı:
Göz kapağı ameliyatı operasyonları alt kapak için söz konusu olduğunda, genellikle koyu göz altı halkaları, torbalar ve alt kapaktaki sarkmalara yönelik olarak yapılmaktadır. Operasyon öncesinde yapılan gerekli incelemelerde alt torbalanmanın nedeni, alt kapağı tutan çeşitli yapılardaki olası gevşeklikler, kapak ve göz arasındaki ilişki ve gözyaşı boşaltım siteminin durumu detaylı bir şekilde incelenmektedir. Ayrıca “ameliyat sırasında müdahale edilmesi gereken farklı bir durum var mı?” diye sorgulanmaktadır. Bu inceleme sonrasında hastaya uygulanacak operasyonun temel niteliklerine karar verilmektedir.
Göz kapağı ameliyatı alt kapak için yapılırken, kapak içerisinden açılan kesiler ile yağ yastıkçıklarının alınması veya yer değiştirmesi işlemi yapılır. Ayrıca cerrah gerekli gördüğü taktirde cilt derisine de müdahale edebilmektedir. Ameliyat sonrası ilk günlerde hafif bir şişlik yaşanabilmektedir.
Ameliyat sonrasında, ameliyat izinin görünmemesi amacıyla kapak katlanma çizgisinden yapılan kesiler, estetik dikişler ile kapatılmaktadır.
Göz Kapağı Düşüklüğü Neden Olur?
Göz kapağı düşüklüğü, üst kapağın optimum seviyeden daha düşük olması anlamına gelir. Düşüklük nedeniyle gözler daha kısık bir hal alır doğuştan da gelebilen kapak düşüklüğü ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kapak düşüklüğünün yaşlanma dışındaki temel sebebi bu bölgedeki kaslarda olan bozukluktur. Bu bozukluk doğuştan da ortaya çıkabilmekteyken sonradan da görülebilmektedir.
Kapak düşüklüğü eğer gözün tek bir tarafındaysa bu taraf diğerine göre daha iri görünmektedir. Eğer kapak düşüklüğü her iki taraftaysa da kişide yorgun ve uykusuz bir görünüm ortaya çıkar. Düşüklük arttıkça kişide göz yorgunluğu da artacağından görme kalitesi ciddi oranda etkilenmektedir.
Üst kapak düşüklüğü oluşumuna göre temel olarak ikiye ayrılmaktadır.
Doğuştan Gelen Kapak Düşüklüğü:
Konjenital pitozis olarak da bilinen doğuştan gelen kapak düşüklüğü, anne karnındayken çocuğun gelişim evresinde üst kapağın kaldırılması işlevini sürdüren leytor kasının sert ve elastik olmayacak biçimde gelişmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tip kapak düşüklükleri göz bebeğinin önünü kapatarak çocukluğun ilk evrelerinde göz tembelliği gelişimine neden olmaktadır. Bu yüzden erken teşhis ile vakit kaybetmeden tedaviye başlanması önemlidir.
İlerleyen Yaşlarda Ortaya Çıkan Kapak Düşüklüğü:
İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan kapak düşüklüğünün en yaygın sebebi, yaşlanmaya bağlı olarak cildin esnekliğini kaybetmesidir. Bu nedenler dışında aşağıdaki nedenler de ilerleyen yaşlarda kapak düşüklüğüne sebebiyet verebilmektedir:
- Uzun süreli kontakt lens kullanımı
- Çeşitli travmalar sonucunda gelişebilir
- Üst kapakta baş gösteren kitle gelişimi
- Çeşitli kas hastalıkları sonucunda ortaya çıkabilir
Kapak düşüklüğü ilerleyen yaşlarda bile ortaya çıksa müdahale edilmesi gereken bir durumdur.
Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı, düşüklük sistemik nedenlerden kaynaklı değilse tek kalıcı tedavi yöntemidir. Pitozis teşhisi koyan göz doktoru levator kasının fonksiyon kaybı derecesine göre uygulanacak operasyon yöntemi de belirlemektedir. Kasın fonksiyonu mevcut ama bu fonksiyonun düzeyi yetersiz ise kası güçlendirici bir yöntem tercih edilir. Eğer kasın fonksiyonu hiç yoksa askı yöntemi ile göz kapağı ameliyatı yapılmaktadır. Askı ameliyatı üst kapağın kaldırılması ile sonuçlanan bir uygulamadır.
Kas fonksiyon derecesi dışında, gözün bakış yönünün hareket derecesine ve gözyaşı fonksiyonuna göre de farklı cerrahi müdahaleler uygulanabilir. Ameliyat sonucunda hastada estetik bir iyileşmenin yanı sıra fonksiyonel bir iyileşme de sağlanmaktadır.
Kapak düşüklüğü ameliyatı hasta yetişkin ise lokal anestezi ile hasta çocuk yaşlarda ise genel anestezi altında yapılmaktadır. Hastalar aynı gün taburcu edilir.
Badem Göz Ameliyatı
Badem göz ameliyatı, göz kapakları ve çevresindeki yaşlanma belirtilerinin giderilerek, kişinin gözlerinin daha çekik bir görünüme kavuşmasını sağlayan göz kapağı estetiği işlemidir.
Bu operasyon, yorgun bakışlara sahip, küçük gözlü kişiler ile birlikte daha genç ve canlı bir görünüme kavuşmak isteyen herkese uygulanabilmektedir. Lokal anestezi altında ve ameliyathane ortamında uygulanan işlem ortalama olarak 45 ile 60 dakika sürmektedir. İşlem öncesinde alt veya üst kapakta bir problem varsa önce bu problemin giderilmesi gerekmektedir. Daha sonra badem göz ameliyatı uygulanır. Operasyon yakın bölgeye uygulanacak farklı estetik müdahalelerle birleştirilerek de yapılabilir.
Kaş Kaldırma Ameliyatı
Kaş şeklimiz, bakışlarımıza anlam katan, tamamlayıcı nitelikte bir etkiye sahiptir. Kaşlarımızın şekli doğuştan gelen bir niteliğe sahip olsa da zamanla yaşanabilen kaş altı dokusundaki değişimler ve geçirilen çeşitli hastalıklar ile yaralanmalar kaşlarda düşüklüğe neden olabilmektedir. Bu düşüklük estetik görünümü olumsuz yönde etkileyebileceği gibi kişinin görüş kalitesinde de bozukluklara neden olabilmektedir.
Kaş kaldırma ameliyatı ile kişinin hem estetik görünümüne olumlu bir şekilde müdahale edilebilmekte hem de görme fonksiyonunun iyileşme süreci için katkıda bulunulabilmektedir.
Çok sayıda ameliyatlı ve ameliyatsız kaş kaldırma yöntemi mevcuttur. Kullanılacak yönteme, kişinin anatomik yapısı ve ihtiyaçları doğrultusunda karar verilmektedir. Ayrıca kaş kaldırma ameliyatları, kapak kaldırma ameliyatları ile de kombine edilebilmektedir.
Göz Kapağındaki Yaşlanma Belirtileri Nelerdir?
Alt ve üst kapaklarda yaşlanma belirtileri ortaya çıktığı andan itibaren kişiye yorgun ve donuk bir ifade verir. Bu belirtilerin kişide erken yaşlarda ortaya çıkması ise kişinin olduğundan daha yaşlı görünmesine sebep olur.
İnsan cildi elastik bir yapıya sahiptir. Fakat genetik, çevresel veya yaş gibi sebeplerden dolayı cilt zaman içerisinde elastik yapısını kaybedebilmektedir. Cildin elastik yapısını zamanla yitirmesinin sebebiyet verdiği yüzdeki gerginliğini yitirmiş fazla derinin bir kısmı alt veya üst kapak ve çevresinde toplanabilmektedir.
Ayrıca üst kapaktaki deri bollaşması üst kapak düşüklüğüne neden olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı yaşlanmanın ilk belirtisi göz kapakları ve göz çevresinde oraya çıkmaktadır.
Alt ve üst kapakta sıklıkla görülen yaşlanma belirtileri şu şekildedir:
- Göz kenarındaki kaz ayağı adı verilen çizgilerdeki belirginleşme
- Göz altı torbalarının ortaya çıkması
- Göz altındaki deride olan renk değişimleri
- Üst kapakta yaşanan düşüklük
- Alt ve üst kapak derisinde sarkmaların ve kırışıklıkların oluşumu
- Yüzde ve bakışlarda beliren yorgunluk ifadesi
Göz kapağı ameliyatı yöntemleriyle bu belirtiler giderilebilmektedir.